20 Haziran 2010 Pazar
KMT Kısa Mesafeli Telsiz
Hazır belgeleri toparlamışken en iyisi bu.
KMT için yine "ttp://www.adf.org.tr/" adresinden tüm işlemler yapılıyor.
Sınava giriş ücreti 100 tl.
Her iki sınavın sonuçlarını aynı gün alabiliyorsunuz. Yalnız belgelerin çıkması için dosyanızın tam olması gerekli.
Dosya için gereklii belgeleri götürmeyi unutmayın (3 fotoğraf, sağlık belgesinin aslı, nüfus cüzdanı fotokopisi vs.)
KMT için ayrıca savcılıktan temiz belgesi ve en son mezun olunan okulun diploma fotokopisi gerekmekte.
Güncel ve tam listeyi resmi sayfadan kontrol etmekte fayda var.
Sisteme giriş yaptığınız yerden.
KMT'nin geçerlilik süresi 5 yıl.
15 Haziran 2010 Salı
ADB - Amator Denizcilik Belgesi nasıl alınır?
web sitesi: https://adf.denizcilik.gov.tr/adfsbs/
Burada her şeyi adım adım cok guzel anlatmislar.
Formu doldururken orada belirtilene uygun fotograf, saglik belgesi olmali.
Bunlari girip, ucreti yatirdiktan sonra onay gelmesini bekliyorsunuz.
Ancak onaydan sonra sinav yer, gun ve saati secilebiliyor.
Saglik raporu onemli bir detay. Otomobil ehliyeti icin verilen rapor sayilmiyor, istenen raporun ornegi zaten sitede var.
İki fotograf ve kimliginizle gidiyorsunuz.
Alabilecegini yerler ve fiyatlar (ozel hastaneler pahalli epey):
İstanbul Kadıköy Özel Can Polikliniği
Özel Can Polikliniği randevu almak için gerekli bilgiler (telefon,
faks ve internet sitesi) aşağıda verilmiştir. Özel Can Polikliniği,
İstanbul ili Kadıköy ilçe/semtinde poliklinikler olarak faaliyet
göstermektedir. Özel hastaneler statüsündedir.
Özel Can Polikliniği randevu almak ve diğer başvurularınız için 0
(216) 418 6479 numaralı telefonu arayabilirsiniz. Özel Can Polikliniği
ile ilgili bilgiler güncelliğini yitirmiş veya hatalı olabilir.
Sağlık kurumunun adresi Rıhtım Cad. Recaizade Sok. No: 2/2 olarak
kayıtlarımızda yer almaktadır. Soru ve sorunlarınız ile ilgili olarak
detaylı bilgi almak için enkul@mynet.com adresine email
gönderebilirsiniz.
Cumartesi 11.00-16.00 arasi ve h.ici 11.00-17.00 arasi
60 TL
Telefon: 0 (216) 418 6479 Faks: 0 (216) 418 1611
http://www.trhastane.com/ozel-can-poliklinigi-6087.html
--------------------
Kucukyali'da Ibn-i Sina: 75 TL Cmtesi 9-12 veya h.ici 4e kadar
http://www.ibnisina.com.tr/iletisim.html
---------------------
Marmara Tıp Merkezi: 105 TL
---------------------
Central Hospital:170 TL
ve baska pek cok diger hastane olabilir, bunlar benim sorduklarim.
Onemli olan Uz. Dr. (Göz-KBB) ve başhekimi olması!
Goruldugu gibi fiyatlar artarak devam ediyor, ayrica ozel saglik sigortaniz raporu karsilaMIyor.
---------------------
Acibadem Hastanesi rapor vermiyor.
12 Haziran 2010 Cumartesi
11 Haziran 2010 Cuma
05: Demir Atma
ÇIPA
ZİNCİR
HALAT
1- En önemli soru: Bölge demirlemeye güvenli mi?
Eger uygunsa,
ILK olarak rüzgarın yönünü belirle:
2- Rüzgara kaarşı dön
3- Demir/ Çıpayı baş taraftan at
4- Derinliği ölç:
- Dip sensörü ile
- Dibi tahmin etme (dikkat bazen cok net dibi gorunen yerler tahmin edildiginden cok daha derin olabilir)
- Halata ağırlık bağla, at, halatın boyunu kulac ile olc.
MAYLA DEMIR: demir atma
* Demirleme yaparken MOTOR TRONISTANda (geriye doğru) çalışıyor olmalı. Geriye doğru giderken zincir hızlı iner.
10 m derinlik varsa x3 katı zincir bırakılmalı: 30 m
KALOMA VERMEK: Fazladan bırakılan zincire verilen ad (Bu örnekte 20m kaloma veriliyor).
* ÇIPAya 5m'de bir zincir baklavasını kırmızıya boyayarak işaret koy. Böylece attığın demirin uzunlugunu ölçebilirsin.
8 Haziran 2010 Salı
04: Halatlar ve Bağlar / Knots
Halatlar
Tarihteki ilk halatlar keten ve kenevirden yapılırdı. Bu halatların yapımı çok zor ve zahmetli olduğundan, oldukça değerliydiler. Zaman içinde gelisen teknoloji ile birlikte, çok daha hafif ve çok daha dayanıklı halatlar imal edilebilir oldu. Teknolojik gelisme birçok farklı türde halatların doğmasına ve her amaç için farklı bir halat yapılmasına olanak verdi.
Farklı amaçlar için farklı halatlar kullanılması, halatın esnekliğine, dayanıklılığına ve hassasiyetine bağlıdır. Mandar halatları esnek olmamalıdır. Esnek bir mandar ipi, yelkene yük geldiğinde mandar ipinin esnemesine ve yelkenin daha da torlanmasına, dolayısıyla üzerindeki yükün daha da artmasına yol açar. Mandar ipleri mümkün olduğunca dirençli olmalı, esnek olmamalıdır.
İskota ipleri ve tekneyi karaya bağlamamıza yarayan koltuk halatları bir miktar esnek olmalıdır. Tekneyi karaya bağladığımızda tekne ve kara arasında olusacak anlık gerilimlerde teknenin kasılması yerine ipin bir miktar esnemesi hem teknedeki konforu arttıracak hem de ipin dayanıklılığını arttıracaktır. Dalgalı yerlerde bağlanmak zorunda kalan tekneler oldukça esnek halatların yanı sıra halatla kara arasına lastik veya yay mekanizması da koyarlar. Bu sistemin amacı, tekne hareket ettiğinde olusan büyük kuvvetin iplere zarar vermeden yay tarafından emilmesini
sağlamaktır.
Özetlemek gerekirse, yelkenleri direğe çekmek için kullanılan mandar ipleri, sert ve kalın olmalıdır. İskota ipleri ise bir miktar esneme payına sahip olmalı, kavança gibi hareketlerde olusan gücü emmelidirler. Karaya bağlanmak için kullandığımız koltuk halatları ise esnek, görece ucuz ve sürtünmeye karsı dirençli, kalın olmalıdır.
Halatlarda genellikle naylon kullanılır, iyi bir esneme payına sahiptir. Polyester halatlar ise UV ye karsı daha da dayanıklıdırlar ve yük altında çok daha az esnerler. Polipropan halatlar ise hafif olması gereken halatlar için kullanılırlar (Yüzen halatlar).
Halatları örgü sekillerine göre incelersek kılıflı ve sarmal olmak üzere iki çesit halat olduğunu görürürüz.
Kılıflı halatlar iç içe geçmis iki farklı bölümden olusur. İçteki kısım genellikle daha sık dokunmus olur ve gerilimin büyük kısmı bu bölüm üzerinden tasınır. Dısarıdaki kılıf iç kılıfı tamamen kaplar ve ültraviyole, tuz ve sürtünme gibi etkilere karsı korur. Buna ek olarak daha yumusak yapısı sayesinde spinlok, vinç gibi donanımlara tutunmasını kolaylastırır, elleri yakmaz.
Sarmal halatlar ise aynı tipte bir kaç ipin kat kat örülmesiyle üretilir. Bu halatlar kılıflı halatlara göre daha ucuzdurlar ve tamir edilebilme sansları vardır. Bu nedenle genellikle çapa veya koltuk halatı olarak kullanılırlar.
Halatların örgü sekli, malzemesi ne olursa olsun, günes ve tuzdan olumsuz yönde etkilenirler. Halatlar denizden çıktıktan sonra mutlaka yıkanmalıdır. Ayrıca halatlar düzenli aralıklarla birkaç santim kısaltılırlarsa sürekli aynı noktadan eskimeleri önlenir ve ömürleri uzar. Halatların uçlarının açılmaması için binlerce yıllardır kullanılan yöntemler vardır. Kalın bir iğne ve gırcala denen ince ip kullanılarak iplerin sonunun örülmesine piyan denir. Günümüzde, sentetik halatların uçları eritilerek açılması engellenebilmektedir. Hatta, ısıtıcılı bıçaklar sayesinde bu islem daha halat kesilirken yapılabilmektedir.
Bağlar
İnsanoğlunun binlerce yıl süren denizcilik macerasında, hemen hemen tüm donanımlar değismesine rağmen, gemici bağları nesilden nesile aktarılmıs ve binlerce yıldır aynı sekilde kullanılmıstır. Bundan yüz sene öncesine kadar bir teknede onlarca farklı bağ aynı anda kullanılırken, gelisen teknoloji ve kullanımı kolaylasan tekneler, sakıl ve benzeri yardımcı donanımlar nedeniyle birçok düğüm unutulmaya yüz tutmus, genellikle her is için aynı 4-5 düğüm türü yeterli görülmeye baslanmıstır. Hatta, denizler üzerinde seyreden birçok kisi bu 4 düğümü bile
doğru dürüst bilmemektedir. Marinalarda, koylarda her gün tanık olduğumuz durum içler acısıdır. Örnek olarak birçok motoryat kullanıcısı “takması zor olduğu için” usturmaçalarını çıkarmadan denize açılmaktadır. Oysa ki foralı çifte kazık bağı ile kolayca bağlanabilen usturmaçalar denize
çıkarken mutlaka toplanmalıdır. Yanlıs atılan bir bağın sonucu ağır olabilir. En basit sekilde, düzgün
atılmamıs bir kazık bağı ile bağlanmıs bir usturmaça üzerindeki yük dengesi değisince bosalabilir ve usturmaça kaybedilebilir. Bu basit hatanın kayıpları çok daha büyük olabilir. Asağıdaki hikaye, ülkemizden klasik bir manzarayı anlatıyor aslında...
"Mudanya’dan İstanbul’a doğru yelkenle gelirken İmralı’ya 15 mil uzaklıkta sekiz metrelik bir motor teknesinin sürüklendiğini görmüstük. Dürbünle baktığımızda içindekilerin beyaz çamasırlarını sallayarak yardım istediklerini fark ettik. Yaklastığımızda panik içinde olduklarını gördük. Sivriada arkasında demirli vaziyette uyurken, sabah demir halatının bağlı olduğu bes metrelik zincirden çözüldüğünü anlattılar. Makineyi çalıstıramamıslar, gece buralara doğru sürüklenmisler. Kendilerine kalınca bir halat verdik, bunu teknenin basındaki babaya “kazık bağı” ile bağlayıp tekrar halatın bedeninden geçirdikten sonra “volta etmesini” söyledik. Adamlar yüzümüze baktı. Sonradan öğrendik ki on yıldan beri alamatra tipi kamaralı bu tekne ile gezmelerine rağmen düğüm atmaktan baska “gemici bağı” bilmiyorlarmıs. Nitekim bu yüzden Sivriada’da uyurken demir halatı zincirden çözülüyor ve bu durum meydana geliyor. Demir halatı zincire doğru dürüst bir gemici bağı ile bağlansaydı bunlar baslarına gelir miydi?" Necati Zincirkıran ADEK’ten alınmıstır.
Temel Denizci Bağları
Sekiz (Kropi)
Halatın; kilit, spinlok gibi yerlerden geçmemesi için atılan durdurucu bağdır. Sekiz bağı sıklıkla evlerde kullanılan basit düğümle karıstırılır. Evlerde kullanılan düğüm, yük altında bir daha açılmamak üzere sıkısabilir. Bu nedenle kesinlikle kullanılmamalıdır. Sekiz bağı, iskotaların
ve mandarların ucuna atılmalıdır.
İzbarço
İzbarço, sık kullanılan, kolayca çözülebilen ve güvenilir bir bağdır. Sıkısmayan bir kroz yapmak için kullanılır. Bu bağ sıkıstıktan sonra bile kolayca açılır. Çözmek için halatın çımasını düğüme doğru itmek yeterlidir. Bir çok yerde kullanılabileceği gibi özellikle mandar halatlarında, sakıl bağlantılarında ve ıskota halatlarının yelkene bağlanmasında kullanılır. Izbarço bağı çok farklı yollarla yapılabilir.
Camadan
Camadan bağı, ismini yelkenlerin alanını küçültmekten alır. Geleneksel yelkenlerde, yelkenin bir kısmı indirilip, arka yaka ayarı yapıldıktan sonra kullanılmayan kısımlar camadan bağıyla bağlanarak
uçusması önlenir. Camadan bağı, kolayca atılabilen, kolay kolay çözülmeyen ve ağır yüklerde uzun süre bekledikten sonra bile kolaylıkla çözülebilen bir bağdır. Ancak camadan bağı güvenilir bir bağ değildir ve kullanım alanları kısıtlıdır. Kullanım alanlarının dısına çıkıldığında çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
• Camadan bağının düzgün atıldığından emin olunmalıdır. Camadana çok benzeyen ancak “Koca karı bağı” olarak adlandırılan bağ olmadığından emin olunmalıdır.
• Camadan asla iki farklı ipi birlestirmede kullanılmamalıdır!
International Guild of Knot Tyers bu konuda kesin uyarmakta, ve her yıl bu nedenle ölümler olduğunu bildirmektedir.
Kazık Bağı
Halatı bir kazığa, tele veya baska bir halata bağlamak için kullanılır. Tekne üzerinde usturmaça halatlarının vardavelaya bağlanmasında da sıklıkla kullanılır. Yük altında sağlam olmasına rağmen, üzerinde yük olmadığı durumlarda güvenilir değildir. Bu sebeple daha sağlam bir bağ olan çifte kazık bağı kullanılır.
Volta
Tekne üzerinde bulunan koçboynuzu veya iskele mapalarına halat bağlamak için kullanılan yöntemdir. Koç boynuzu etrafında birkaç kez dolastırıldıktan sonra yükü iyice hafifleyen halat ters volta ile “kilitlenir” Tek bir kilit yeterli olmakla beraber, birkaç tane atılması sağlamlığını arttıracaktır.
Kaynakça:
www.su-sail.org
6 Haziran 2010 Pazar
03: Port / Starboard & Points of Sail
Tack is not a point of sail, but a term used in conjunction with a point of sail to more accurately describe a boat’s course. Tack refers to the side of the boat from which the wind is blowing. Tack can have only one of two values, port or starboard.
A boat is said to be on a starboard tack when the wind is blowing from its starboard side and pushes the boom to the port side of the boat. Conversely, a boat is said to be on a port tack when the wind is blowing from its ports side and the boom is pushed to the starboard side of the boat. Up a boat is running and the wind is blowing from directly behind, the boat’s tack is determined to be the opposite side that the boom is on. When a boat is into the wind, it does not really have a tack since the boom is straight back and the boat is not sailing. Still, this boat’s tack is determined to be the last tack the boat was on before entering the ‘No-Go-Zone’.
Points of sail are general reference terms used to describe the direction a boat is sailing in relation to its angle to the wind. Learning the terms and the characteristics of each point of sail is very important when learning to sail. Each point of sail has its own personality. Some are more difficult to sail than others while some are more efficient and provide for faster speeds. It is the responsibility of the skipper and crew to understand the characteristics of each point of sail and make the proper adjustments to the sails, centerboard (if equipped) and the crew's own positioning inside the boat to ensure efficient sailing no matter what course the boat is on. These adjustments are a continuous task as every time the boat changes course, its point of sail also changes. This article is intended to get your feet wet on the various points of sail so you will have a better understanding of how to better harness the wind on your next sailing adventure.
Into the wind is not a precise point of sail. It is commonly referred to as the ‘No Go Zone’ and refers to when a boat attempts to sail either directly into the wind or at an angle toward the wind where its sails cannot generate any lift. This angle is generally around 40 to 45 degree mark but can vary dependant on the characteristics of the boat and its rig. When a boat attempts to sail into the wind, its sails will begin to flap and the boat will rapidly slow down. If you attempt to sail into the wind too long, the boat will eventually stop and even begin to float backwards, This is commonly called ‘In Irons’.
Though you can’t actually sail into the wind, turning your boat into the wind can be useful. Anchoring and mooring the boat will be much easier once the boat has slowed down. Also, raising and lowering sails is easier without the wind pushing against them.
Close Hauled - Upwind - is a precise point of sail. It is equal to the exact angle to the wind where a boat’s sails just begin to gain lift and propel the boat forward. This angle is usually around 40 to 45 degrees away from directly into the wind. The true angle will vary depending on the characteristics of the boat and its rigging. This is the closest the boat can sail upwind. When sailing close-hauled, the sails are brought in tight and the centerboard is all the way down.
Also known as ‘Beating’, close-hauled sailing can be a difficult point of sail. In addition to generally being the slowest point of sail as it is, sailing on the brink of the no-sail-zone means that any change in wind direction or change of course could end up deflating your sails causing you to lose even more speed. Also, because of the angle of the sails, the boat will encounter the most heeling force of any point of sail causing the boat to tilt over slightly. This might be exciting for some, but uneasy for others. Due to the difficulty of close-hauled sailing, any boat that performs well under this point of sail is preferred for racing.
Close Reach is not a precise point of sail and includes any angle to he wind between close-hauled and a beam reach (beam reach information to follow). Here, the sails are let out more than close-hauled and the centerboard is raised to about ¾ of being fully down. Also known as ‘Fetching’ this is a more efficient point of sail than close-hauled and can allow for faster speeds. A close reach point of sail also endures less heeling force than a close-hauled point of sail and can be more comfortable to sail.
Beam Reach is a precise point of sail and is exactly perpendicular, or 90 degrees, from the direction of the wind. Here the sails are let half way out and the centerboard is set to half way down. This is generally the most efficient point of sail and can provide for the fastest speeds.
Broad Reach is not a precise point of sail and can be any angle from the wind from a beam reach to directly down wind. The sails are about ¾ of the way out and the centerboard is only ¼ of the way down. Even though you are starting to sail down wind a little bit, you actually lose efficiency from a beam reach and will generally see slower speeds.
Running - Downwind - is a precise point of sail where you are sailing in the same exact direction as the wind. Here the mainsail is let out all of the way while the centerboard is fully up. The headsail will no longer get airflow directed to it from the mainsail and is either moved to the opposite side of the mainsail or replaced with a spinnaker sail. This is also the only point of sail where the sails are actually “catching” the wind rather than generating lift and generally allows slower speeds.
Running can be a very relaxing point of sail. There is very little, if any, heeling force on the boat meaning that the boat is rather upright while sailing. There is also no wind blowing across the boat since the wind will be coming from directly behind the boat.Often referred to as the ‘Don’t Go Zone’, running can be a very dangerous point of sail. Since the stern of the boat is already “in the eye” of the wind, any sudden wind changes or mistakes while steering could cause the boat to accidentally jibe causing the boom to swing dangerously across the boat to the other side. Due to this, it is often advised to beginner sailors to sail 10 degrees off of a true run until they gain enough experience to be able to safely handle it.
Close Hauled: Sailing as close to the wind as possible. (pointing)
Close Reach: Sailing between close hauled and beam reach.
Beam Reach: Sailing so that the wind is on the beam. (90 degrees)
Broad Reach: Sailing so that the wind is behind the beam.
Running: Sailing so that the wind is directly astern. The jib and main sails will be on opposite sides. (wing and wing)
Sailing by theLee: Sailing so that the wind is on the same side as where the main is carried. When running, this could happen if there is a wind shift to the side of the boat where the main is. Sailing by the lee is discouraged because it could result in an accidental Gybe.
Tacking: Turning the bow of the boat through the eye of the wind.
Gybing: Turning the stern of the boat through the eye of the wind.
Luffing: The fluttering of a Sail when a boat is pointed too close to the wind or the sail is eased out too far.
In Irons: The condition when the boat is pointed directly into the wind without steerageway.
Windward: The direction from which the wind is coming.
Starboard Tack: When the starboard side of the boat is windward.
Port Tack: When the port side of the boat is windward.
Leeward: The direction to which the wind is going.
Head Up: Turning the bow of the boat towards the eye of the wind.
Bearing Away: Turning the bow of the boat away from the eye of the wind, also referred to as bearing off or falling off
Helms-A-Lee: Notification that the tiller has been put to leeward to cause the boat to come about. (tacking)
Trim: To pull in... as in trim a sheet. (line)
Ease: To let out... as in ease a sheet. (line)
Overtrim: A condition where the sail is trimmed in too tightly for the wind direction.
Undertrim: A condition where the sail is trimmed too loosely for the wind direction. The Sail will luff if undertrimmed more than a slight amount.
Beat: Sailing to windward by means of a Series of tacks.True Wind: The wind speed and direction as seen by a stationary observer.
Apparent Wind: The wind speed and direction as seen by an observer who is moving across the water.
Weather Helm: The tendency of a sailboat to head into the wind if the helm is released. (letting go of the tiller)
Lee Helm: The tendency of a sailboat to head away from the wind if the helm is released.
Header: Change in wind direction towards the bow of the boat.
Lift: Change in wind direction towards the stern of the boat. A header for a boat on port tack is a lift for a boat on starboard tack.
denizde ilk ders
cok islandik cok eglendik!
ustelik herkes denizdeydi, ne kalabalik ;)
ilk ders icin epey hareketliydi.
Bu ozet, simdi detaylar ;)
Sabah 9:15'te kurstaydim. Denize cikmadan once 1 saatlik bir brifing var. Faca flok once teorik anlatildi sonra denizde pratigini yaptik. Bu onemli cunku denize biri dustugunde aniden durmak isterseniz yapacaginiz hamle. Hem de gayet basit, ana yelkeni tamamen bosa alip, cenova/flok'u ruzgarin tersine cekiyorsunuz. Boylece zit kuvvetler sizi durduruyor.
Tabii biz dersi dinlerken endiseli gozlerimiz disarida yagan yagmura kayiyordu.
5 Haziran 2010 Cumartesi
02: Yelkenli Tekneler ve Donanımları
Kaynak: Sabancı Universitesi Yelken Klubu
www.su-sail.org
1.1 Asıl Tekne
Asıl tekne, adından da anlasılacağı üzere teknenin üzerindeki tüm donanımdan arındırılmıs kabuğa verilen isimdir. Ahsap, fiberglas, metal hatta betondan imal edilebilir. Görevi tekneyi yüzdürmektir. Teknenin yanlarında, suya dik olan kısımlara borda denir. Bordalar teknenin önüne doğru birleserek bas bodoslamayı olustururlar. Bas bodoslamanın görevi, suyu yararak hidrodinamik kuvvetleri minimuma indirmektir. Teknenin arkasında ise bordalar “ayna” adı verilen baska bir plaka ile birlestirilir. Küçük teknelerde buraya dıstan takma motorlar takılabilir.
Bordaların üzerindeki kısma genel olarak güverte denir. Yelken direğinin gerisinde yelken kontrol donanımı ve mürettebat için yapılmıs bir bölme vardır. Bu bölüme havuzluk denir. Havuzluk ile bordanın arasındaki güverte uzantılarına ise küpeste denir. İlk bakısta karısık gelen bu ifadeler yukarıdaki sekilde daha açıkça anlasılmaktadır.
1.2 Tekne Donanımı
1.2.1 Salma
Modern bir yelkenli teknenin vazgeçilmez parçası “Salma”dır. Temel olarak su altında bulunan bir ağırlık olan salma sayesinde tekneler rüzgara karsı dar açılarla gidebilmektedir. Genel olarak salmaları ikiye ayırabiliriz.
Haraketli Salmalar
Genellikle sportif amaçla tasarlanan centerboard sınıfı teknelerde bulunur. Kullanıcı salmayı değisik seyirlerde indirip - kaldırabilir veya belirli ölçülerle açısını değistirebilir. Genellikle oldukça hafif olan bu salmalar el ile kontrol edilirler
Sabit Salmalar
Eğitim teknelerimizde ve yatlarda sabit salmalar kullanılır. Bu salmalar oldukça ağırdırlar ve teknenin gövdesine monte edilmislerdir. Genellikle kursun ve benzeri metallerden yapılırlar.
Salmalar ağırsaltıkça teknenin dengesi atracak, buna karsın ağırlığı da artacağı için hantallasacaktır.
1.2.2 Dümen
Dümen, suyu değisik açılarda keserek tekneye yön verir. Küçük teknelerde “yeke” tip dümenler kullanılırken, büyük teknelerde dümene çok yük bindiğinden yeke yerine
“dolap” dümen kullanılmaktadır.
Dümen kendi içinde birkaç parçadan olusur.
Dümen Palası, suyun altında kalan büyük yassı parçadır. Suyu kestiği açıya göre tekne yön değistirir.
Dümen palasının üst ucuna bağlanan çubuğun adı “yeke”dir. “yeke”, dümenci tarafından oynatılarak palaya yön verir. Birçok teknede yekeyi daha rahat kontrol
edebilmek için yekenin ucuna ikinci bir çubuk takılır. Bunun adı uzatma (extension) dır.
Tekne yekenin ters yönüne doğru manevra yapar.
Sebebini düsününüz :)
Güverte üzerinde bulunan donanımların tümüdür. Kurtağzı, koçboynuzu, vinç,
cemkilit ve benzeri parçalardır.
1.2.3.1 Koç Boynuzu
Üzerine halat dolamaya yarayan, metal parçadır. Güverte üzerinde bulunur, tekne karaya bağlanırken kullanılır.
1.2.3.2 Kurtağızı
Koçboynuzuna dolanan ipe yön vermek için kullanılır. Tekne bağlanırken ipin direk olarak koç boynuzuna değil, kurtağzı aracılığıyla geçirilmesinde fayda vardır.
1.2.3.3 Cem Kilit
Cem kilitler, içlerinden geçirilen ipin tek yönlü kaymasını önlerler. Cem kilitten ipi çıkarmak için biraz daha çekip, boslamak veya yıkarı çekmek gerekebilir.
1.2.3.4 V Kilit
V kilitler, oldukça basittirler. Cem kilitlerle aynı vazifeyi görürler ancak kullanımları daha zordur. Yük altında bazen sıkısabilirler, ipi asındırabilirler. Bu nedenle cenova arabalarının kontrolü gibi daha az yük uyugulanan alanlarda kullanılırlar.
1.2.3.5 Liftin
Liftinler, tekne üzerinde bulunan telleri gerginlestirip, boslamada kullanılırlar.
1.2.3.6 Vinç
Vinçler, küçük teknelerde bulunmaz. Küçük teknelerde iskota ve mandarlar genellikle elle alınabilecek kadar hafiftir. Yelken alanı büyüdükçe mandar ve iskotalara binen yük de arttığındani büyük teknelerde vinçler bulunur.
1.3 Direk ve direk destek parçaları
Teknenin gövedesine bağlı, yelkenlerin havada durmasını sağlayan parçaya direk denir. Tahtadan, metalden veya kompozit materyallerden yapılabilir. Yelkenler güçlerinin önemli bir kısmını bu direğe iletirler. Direğin bu güçler karsısında formunu koruyabilmesi için direk bazı sistemlerle desteklenir. Bu sistemleri su sekilde sıralayabiliriz:
1.3.1 Çarmıhlar
Çarmıhlar direğin sağına ve soluna konan yatay çubuklardır. Yelken direği yükseldikçe bu çarmıhların sayısı da artar. Bu çarmıhlar çesitli tellerle gövdeye bağlanırlar ve gerilip gevsetilebilirler. Direğin sağa- sola doğru esnemesini önleyen
temel sistem budur. Son 15 yılda üretilen çoğu teknenin çarmıhları az da olsa geriye doğru bükümlüdür. Bu sayede direğin öne esnemesini önlemede yardımcı olurlar. Daha eski teknelerde bu is için “runner” isimli ek destek telleri kullanılırdı.
1.3.2 Istıralyalar
Istıralyalar teknenin basından ve kıçından çıkıp direğin üst kısmına bağlanan tellerdir. Bu teller direğin öne veya arkaya bükülmesini engellerler.
Bas bodoslamadan direğe bağlı olana Bas Istıralya,
Aynalıktan direğe bağlı olana ise kıç ıstıralya denir.
İleri seviye yelkenciler, ıstıralyaların gerginliği ile oynayarak direği ileri veya geri büker, bu sayede yelkenin daha iyi rüzgar yakalamasını sağlarlar. Istıralya ayarları özellikle sert havada çok hassastır. Gereğinden fazla kasılmıs veya gereğinden gevsek teller direğe fazladan yük bindirip direğe zarar verebilir.
1.4 Yelken
Yelken bir çarsaf değildir. Çarsaflar düz ve iki boyutlu nesnelerken, yelkenler 3 boyutlu ve tıpkı uçak kanatları gibi hava akımını sağlayabilecek sekilde eğimlidirler. Yelkeni yere serdiğinizde, çarsaf gibi düz olmadığını, katlandığını ve burustuğunu görebilirsiniz.
Yelken kumasları özeldir. En basit yelken kuması bile yüksek gerilime ve kötü hava sartlarına dayanacak sekilde yapılır. Gezi teknelerinde genellikle “Dakron” dan yapılan yelkenler kullanılır. Yarıs teknelerinde kullanılan Tape Drive, Kevlar gibi üst sınıf malzemelerle üretilen yelkenler daha hafif ve daha dayanıklı olurlar. Materyal ne olursa olsun, tüm yelken kumasları günese karsı çok hassastır. Kullanılmadıkları zaman mutlaka örtülmelidirler.
Anayelken
Anayelken, direğin gerisinde, bir yakası direğe, diğer yakası bumba ucuna bağlı yelkendir. Teknenin dengesinin kontrolünde önemli görev yapar.
Cenova (Flok)
Cenova yelken, direğin ön kısmında ve bir yakası bas ıstıralyaya bağlı sekilde
çalısır. Genova yelkene Flok da denir. Kabaca eğer yelken direğin gerisine ulasamayacak boyuttaysa flok denir.
Balon
Bu iki yelkene ek olarak, bas ıstıralyanın da önünde açılan üçüncü tip yelkene “balon” yelken denir. Asimetrik, Simetrik ve değisik kalınlık ve kesimlerde olan bu yelken baslı basına bir eğitim konusudur .
Yelken Yakaları:
Yelkenin üç kösesi asağıdaki gibi adlandırılır:
Mandar Yakası (Head): Mandar ipinin bağlandığı, yelkeni yukarı basmaya yarayan yakadır. Anayelkende bu yaka direğin en tepesine ulasır.
Cenovada ise bas ıstıralya ile direğin birlesim noktasına kadar yükselir.
Karula Yakası (Tack): Karula yakası, yelkenin alt kösesinde bulunur. Anayelkende Bumba ile direğin birlesim noktasında iken, cenovada bas ıstıralya ile güvertenin birlesim noktasındadır.
İskota Yakası (Clew): İskota yakası, yelkenin yönünün ve açısının ayarlandığı kösedir. Bu köseye anayelkende arka yaka gergisi bağlaırken, cenovada iskota bağlanır.
İskota yakası, cenovada özellikle önemlidir. Her kontra değisiminde, yani
rüzgarın yönünün her değisisinde cenova yer değistirmek durumundadır.
Bir iskota sancak tarafa dösenirken, diğer iskota iskele tarafa dösenir. Bu nedenle iskota yakasına iki iskota bağlanır.
Yelkenin kenarları
Orsa Yakası: Yelkenin sabit, dikey kenarıdır. Anayelkende direk boyunca, Cenovada ise bas ıstıralya boyunca uzanır.
Alt Yaka: Karula yakası ile iskota yakası arasında kalan kenardır. Anayelkende bumba boyunca, cenova'da ise güverte boyunca uzanır.
Güngörmez Yakası: Mandar yakası ile iskota yakası arasında kalan, serbest
yakadır. Birçok trim ayarı bu yakanın durumuna göre yapılır.


4 Haziran 2010 Cuma
01: Yönler / Directions
The terms "right or left" do not have any significance once you ar on board so it is all about "starboard or port".
1. Aft - The back of a ship. If something is located aft, it is at the back of the sailboat. The aft is also known as the stern.
2. Bow - The front of the ship is called the bow. Knowing the location of the bow is important for defining two of the other most common sailing terms: port (left of the bow) and starboard (right of the bow).
3. Port - Port is always the left-hand side of the boat when you are facing the bow. Because “right” and “left” can become confusing sailing terms when used out in the open waters, port is used to define the left-hand side of the boat as it relates to the bow, or front.
4. Starboard - Starboard is always the right-hand side of the boat when you are facing the bow. Because “right” and “left” can become confusing sailing terms when used out in the open waters, starboard is used to define the right-hand side of the boat as it relates to the bow, or front.
5. Leeward - Also known as lee, leeward is the direction opposite to the way the wind is currently blowing (windward).
6. Windward - The direction in which the wind is currently blowing. Windward is the opposite of leeward (the opposite direction of the wind). Sailboats tend to move with the wind, making the windward direction an important sailing term to know.
[http://www.discoverboating.com/resources/article.aspx?id=243]
ilk teorik ders
ders notlarini ufak ufak "lectures" etiketi ile ekliyorum. simdilik benim oncelikli dusuncem adim adim gitmek.
"sailors have their own language!"
3 Haziran 2010 Perşembe
boylu soylu yelkenler
Ich bin an Alexander von Humboldt gewesen: http://www.gruene-segel.de/
Ich hoffe mal an diesen Schiff zu segeln !
Links:
http://www.istanbul2010.org/HABER/GP_689508
http://www.denizhaber.com.tr/guncel/26711/boylu-soylu-yelkenli-yarislari-yunnaistan-volos-tarihi-yeged-sts-bodrum.html
http://www.milliyet.com.tr/korsanlar-bogaz-da/yasam/sondakika/18.05.2010/1239640/default.htm
2 Haziran 2010 Çarşamba
yelken alışverişi
Digeri kaymayan ayakkabilar, ilk onerilen Helly Hansen. Sport Works Türkiye distributörü. Ayrica Istanbul Yelken uyelerine %10 indirimleri var ;)
Ayrica Fransiz markasi TBS var: http://www.efa.com.tr/ic.php?sayfa=tbs Bunlarin altinda vantuz gibi yapisan kucuk yuvarlaklar olan kaucuk bir doku var.
Aslında cok onemli bir malzeme daha var: eldiven !! Her ne kadar kurs tum kıyafetleri biz veriyoruz dediyse de eldivenleri vermiyorlar ve bunun ne kadar onemli oldugunu da soylemiyorlar. Sanirim "zaten 4 kere gelecekler masraf yapmayalim, zaten devam ederlerse alirlar" diye bir dusunce hakim. Ama ilk derste benim gibi firtina ortasina duserseniz, avuclarinizda halatlari tutmaktan ve cekmeten oluşan kizariklik ve aci hic acimadan bir eldiven aldirtiyor size. Tavsiye dugum icin bas ve isaret parmagi kesik eldivenlerden almak. Yelken icin ozel eldivenleri tercih edin ve tam size uyan bedeni alin.
Bizim gruptaki bir cocuk asagidaki siteden 15tl'ye evine sipariş vererek almis:
http://www.marintek.com.tr/marintekdeniz/?catId=71&gId=2027
Sportworks'te de var: SEASONS GLOVES DENİZCİ ELDİVENİ. KDV Dahil:69,00 YTL.
Ben buradan aldim ama baska bir model 44 tl tuttu.
Bir de kiziltoprakta bir yerde varmis:
http://www.maceracumhuriyeti.com/content4/Magazalarimiz
Bir de internette: http://www.kutupayisi.com/Product.aspx?ProductId=3340
1 Haziran 2010 Salı
Kurs seçimi
yelken macerasi da boyle basladi. oncesinde istanbul'daki ozellikle fenerbahce ve kalamis'taki kurslari arastirdim. sunu belirtmekte gerekiyor ki sadece oncesinde bir arkadasin egitim aldigi ve tavsiye ettigi kurslarla gorustum. bu nedenle cok sinirli sayida kursa burada deginiyorum.
Alize Yelkencilik: Kalamis'ta. Turkcell ile ortak calismalari referans oldu. Teknelerini gordum. Alizeyle marinada konustuk, tekneleri 4-5 kisilikti. Ofislerini gormedim. Egitimleri 2'er saatlik. 12 saat denizde pratik. Diger detaylar:
http://www.alizeyelken.com/
Istabul Sailing Academy: Kalamis'ta. Cok sirin bir ofisleri var,profesyonel gozukuyorlar. 1-3 kisilik gruplara ders veriyorlar. Ilk kurs yogunlukla Kalamis koyunda geçiyormuş. Genelde bir eğitmen seçip onunla devam ediliyor. 10 saat pratik + 1 saat teorik + 1 saat seviye ölçümü. Detaylar:
http://www.istsailing.com/
Marmara Yelken: Telefonla konustum. Genelde optimist/lazer sonrasi cocuk/genc gruplarina hitap ediyor izlenimi verdi.
Istanbul Yelken: Ilk kur 5'er saatten 20 saat. Ders saati diger kurlardan daha fazla. Ayrica teorik dersleri var, persembe aksamlari 19:30da basliyor. Diger kurlardan daha pahalli beni en cok cezbeden denizin uzerinde daha fazla zaman gecirme imkani oldu. Teorik dersleri diger kurslardan farkli olarak ayrica sinifta veriyor. Bu da hosuma gitti ve buraya kayit oldum :) Ancak her ay belli zamanlarda basaldigi icin biraz beklemem gerekti. Nihayet bu persembe basliyor!
http://www.istanbulyelken.org.tr/documents/egitim_merkezi.pdf
Katilmak isterseniz 0216 346 1016 veya 0216 347 9886 numaralarından Nuriye Hanım size yardımcı olur.
Bu da apayri bir secenek, bir arkadas bahsetti ama bana sartlari uymuyor diye degerlendirmedim:
"
http://www.ice-yachting.com/
Sana bahsettigim 1 haftalık eğitim için ice yachting'i aradım. 7 gun teknede eğitim+konaklama için 300Euro dediler. Yitecek bize aitmiş. Yemek vermiyorlar. Turlar Cumartesi veya Pazar başlıyor. Her hafta varmış."
ilk yelken tecrubemi Istanbul Lisesi mezunlarindan Mehmet Comlekci'nin Derviş isimli teknesinde edindim. dernek icin yaptigi tanitim turlarindan bir arkadas araciligi ile haberdar oldum ve 23 Mayis pazar gunu 9-11:00 arasinda Fenerbahce marineden yola cikarak ufak bir tur yaptik. Bu tur sirasinda yeke dumenin basina gecme ve halatlarla hasir nesir olma firsatim oldu ;)
Detaylar:
Mehmet Çömlekçi
www.comlekci.com
www.erteleme.com
This part is only in turkish since it is about sailing courses in Istanbul.