YANITLAR
Sorulan sorunun yanıtının olumlu olması durumunda cevap: YES olacaktır.
Sorulan sorunun yanıtının olumsuz olması durumunda cevap: NO olacaktır.
İstenen bilginin hemen verilmesi mümkün olmayıp kısa bir süre içinde ulaştırılacaksa cevap: STAND BY olacaktır.
İstenen bilginin verilmesi olanaksız ise cevap: NO INFORMATION olacaktır.
Alınan mesaj anlaşılmamışsa yanıt: SAY AGAIN olacaktır.
Alınan mesajın anlaşılmaması durumunda yanıt: MESSAGE NOT UNDERSTOOD olacaktır.
ACELE (ACİL) MESAJLAR (Urgent Messages):
MAYDAY : Radyo veya VHF konuşmalarında tehlike, emniyet, acil mesaj verilmelerinde kullanılır.
PAN
SECURITE
ATTENTION : Acil bir mesajın başında dikkati çekmek için kullanılır.
ÇEŞİTLİ TERİMLER:
What is your name (and call sign)? – Adınız (ve çağrı işaretiniz) nedir?
How do you read me? – Beni nasıl anlıyorsunuz (işitiyorsunuz)?
I read you:
Bad : - Sizi kötü işitiyorum
Poor: - Sizi zayıf işitiyorum
Fair: - Sizi güzel işitiyorum
Excellent: - Sizi fevkalade işitiyorum
Stand by on Channel ........: Kanal .......de bekleyiniz.
Change to Channel ..... : ......... kanala geçiniz.
I can not read you (pass your message through vessel...) (advice try channel...) – Sizi işitemiyorum (mesajınızı ..... gemisi yardımıyla geçiniz) ( ...... Kanalı deneyiniz).
I can not understand you (Please use International Code of Signals)
Sizi anlamıyorum. (Lütfen uluslararası işaret kitabı kodu kullanınız)
I am passing a message for vessel.... (.... gemisi için mesaj veriyorum) Correction.... (.... nın düzeltimi)
I am ready (not ready) to receive your message. (Mesajınızı almaya hazırım/hazır değilim).
I do not have channel... Please use channel... (... Kanalım yoktur. lütfen... kanalını deneyin)
TEKRAR ETMEK
Herhangi bir mesajın bir bölümü anlaşılmaz ise; REPEAT kelimesi kullanılarak bu kısmının tekrarı istenir. Örneğin, You will load 163 repeat 163 tons bunkers. (Burada rakamların doğru anlaşılması için yeniden söylenmesi istenmektedir.)
MEVKİ (Position)
Bir mevki bildirilmesinde ayrı ayrı kelimelerle derece, dakika, Kuzey, Güney, Doğu veya Batı bildirilecektir.
Örnek: There are salvage operations in position 15 degress 34 minutes North, 61 degress 29 minutes west. (15 derece 34 dakika kuzey, 61 derece 29 dakika batı mevkiinde kurtarma operasyonu vardır.) Your position is 137 degres two point four miles from Matapan Lighthouse. (Mevkiiniz Matapan Fenerinden 137 derece, iki nokta dört mil uzaktadır)
ROTALAR (Courses)
Rota değerleri daima hakiki kuzeyden itibaren saat yelkovanı yönünde 360 derecelik birimler içinde açıklanacaktır.
KERTERİZLER (Bearings )
Nisbi kerterizler hariç olmak üzere daima Rotanın açıklanmasında belirtildiği şekilde açıklanacaklardır. Bununla beraber bir kerteriz dışarıdaki işaretten (maddeden) veya gemiden olmak üzeri açıklanabilir.
Örnek: The Pilot boat is bearing 215 degress from you.
Pilot motoru sizden 215 derece kerterizdedir.
NİSBİ KERTERİZLER (Relative Bearings)
Nisbi kerterizler gemi pruvasının sancak ve iskele tarafından doğru olmak üzere ifade edilir.
Örnek: The buoy is 030 degress on your port bow.
Şamandıra iskele omuzluğunda 030 derecedir.
MESAFELER (Distances)
Deniz mesafeleri deniz mili ve gomina (cable) olarak ondalıklarına kadar açıklanmalıdır.
SÜRAT (Speed)
Genellikle başka bir anlamda kullanılmıyorsa, sürat knot olarak ondalıkları ile açıklanmalıdır.
SAYILAR (Numbers)
Herhangi bir konuda açıklanması gereken sayılar tek tek açıklanmalıdır.
Örnek: 150=One Five Zero (Bir beş sıfır) 2.5= Two point five (İki nokta beş)
ZAMAN (Time)
Zaman 24 saatlik bölünmeye göre (örneğin 07 veya 19) ve GMT, ZT veya LT olması durumunu niteleyen cümlelerle açıklanmalıdır.
SÖZLÜK
Anchor position: Geminin demirleyebileceği yerin mevkii.
Calling in Point (C.I.P.): (Way Point’e bakınız)
Correction: Haberleşmede yanlış verilen bölümün düzeltimi.
Deep water route: Belirtilen bir bölgede kontrol edilmiş ve açıklanan su derinliğini kapsadığı denenmiş derin su izi.
Dragging (of anchor) geminin üzerindeki kuvvetlerin baskın olması nedeniyle demirinin deniz dibinde sürüklenmesi.
Dredging anchor: Geminin kontrol altında tutularak demirinin dipte sürüklenmesi (taranması)
Draught: Geminin yüzdüğü su hattından karinesi olan mesafe. Su çekimi.
Established: Servise konulmuş... mevkiinde kurulmuş
E.T.A.: Tahmini varış zamanı.
E.T.D.: Tahmini kalkış zamanı.
Fairway: Bir su geçitinin seyre elverişli bölümü
Fairway speed: Bir su geçitinde zorunlu sürat.
Foul (anchor): Demirin kendi zincirine dolaşması veya bir yere takılması.
Foul (propeller): Pervanenin bir balık ağına veya başka bir engele dolanması.
Height: Geminin su yüzeyinden itibaren en yüksek yerinin uzunluğu
Mark: Gemi dışında bir noktanın belirli bir konumu ve görevi olması ve bunun seyirde kullanılması durumunda verilen isim.
Seperation Zone veya Line: Deniz trafiğinin içinde sadece bir yönde yapıldığı bölgeyi ayıran alanlar, çizgiler ve işaretler.
Track: Belirtilen iki mevki arasında yol alırken izlenmesi gerekli rotayı belirleyen işaretler.
Traffic: Gemilerin hareketi.
Traffic seperation scheme: Birbirine karşıt yönlerde gemi seyir hareketi olan bölgelerde bunları birbirinden ayıran işaret veya çizgiler veya uyarılar.
Vessel crossing: Bir geçit veya trafik bölgesinde enine geçen gemi.
Vessel inward: Bir rıhtım veya iskeleden ayrılmak üzere olan gemi.
Vessel outwart: Limandan dışarı açık denize veya demir yerine doğru seyretmekte olan bir gemi.
Vessel turning: Rotasında büyük bir sapma yapan bir gemi. Bunu bir yere demirlemek, bir rıhtıma yanaşmak veya bir yere gitmek için yapabilir.
Way point: Bir geminin konumunu belirlemek için bulunduğu yerde belirttiği bir işaret veya yer.
DENİZ İNGİLİZCESİNDE KULLANILAN ÇEŞİTLİ DEYİMLER
1. SEYİR İÇİN TEHLİKELER; İHBARLAR, YARDIM:
İhbarlar: (Warnings)
You are running into danger: Submerged wreck ahead of you
risk of collisinon imminet
bridge will not open.
-Tehlikeye doğru gidiyorsunuz: Önünüzde görünmeyen bir leş var. Yakın bir çatışma tehlikesi mevcut. Köprü açılmayacaktır.
Dangerous obstruction or wreck reported at...
-.... mevkiinde bilinmeyen bir engel(ler) mevcut
It is dangerous: To alter course to stardboard.
To alter course to port.
To approach close to my vessel.
-Tehlikelidir: rotanızı sancağa almanız. Rotanızı iskeleye almanız. Gemime çok yakın geçmeniz.
Vessel .... is aground in position... -... gemisi.... mevkiinde karaya oturdu.
Vessel... is on fire in position... -.... gemisi .... mevkiinde yanıyor.
Large vessel leaving. Keep clear of approach channel.
-Büyük gemi limandan ayrılıyor. Kanal ağzını neta tutunuz.
Go to emergency Anchorage. -Emercensi demirleme yerine gidiniz.
Your navigation lights are not visible. -Seyir fenerleriniz görünmüyor.
You are going to run aground. -Karaya oturacak şekilde seyrediyorsunuz.
Keep clear (I have a long tow) (You are crossing my nets)
-Benden neta bulunun. (Uzun yedek çekiyorum) (Ağlarımın üzerinden geçiyorsunuz.)
Yardım ( Assistance )
I am on fire and have dangerous cargo on board.
-Gemim yanıyor ve gemimde tehlikeli yük var.
I am on fire (in the engine room) (in the hold/tank) (in the accomdation)
-Gemimde yangın (makine dairesindedir) (Ambarda/tanktadır) (personel yaşam yerlerindedir)
I have lost a man overboard (at...) Please help with search and rescue.
-..... mevkiinde denize gemimden adam düştü. Lütfen bulmama ve kurtarmaya yardım ediniz.
What is your position? -Mevkiiniz neresidir?
What assistance is required? -İstenen yardımın niteliği nedir?
I require a life boat / Helicopter / Medical assistance.
-Helikopter / Can filikası / Tıbbi yardım istiyorum.
I am coming to your asistance. -Yardımınıza geliyorum.
I expect to reach you at... hrs. -.... saat içinde size ulaşacağımı sanıyorum.
Is it safe to fire a rocket? -Roket ateşlemek için güvenli midir?
Please take command of search and rescue.
-Lütfen aramak ve kurtarma için kumandayı üstleniniz.
Assistance is not / no longer required. You may proceed.
-Artık yardım ihtiyacı kalmamıştır. İlerleyebilirsiniz.
2. DEMİRLEMEK (Anchoring):
I am anchored at... -....de demirliyim. (demirledim)
I am heaving up anchor. -Demirimi vira ediyorum
My anchor is clear of the bottom. -Demirim dipten koptu.
You can / must anchor (at ... hours) (in... position) (untill pilot arrives)
(... saatte) (.... mevkiinde) (Kılavuz gelene kadar) demirleyebilirsiniz / demirlemelisiniz.
Do not anchor in position... -... mevkiinde demirlemeyin.
Anchoring is prohibited. -Demirlemek yasaktır.
I will anchor at... -... de/da demirleyeceğim.
Vessel ... is at anchor at... -... gemisi ....de/da demirlemiştir (demirdedir).
Are you dragging / dredging anchor? -Demiriniz tarıyor mu?
Do not dredge anchor. -Demir taratmayınız.
You must heave up anchor. -Demiri vira etmelisiniz.
You must shorten your cable to ... shackles.
Zincir kablonuzu... kilide kadar almalısınız.
My anchor is foul. -Demirim bir yere takıldı (neta değil)
You must anchor in a different position. -Başka bir yerde demirlemelisiniz.
You must anchor clear of the fairway. -Geçiti neta tutacak yerde demirlemelisiniz.
What is the anchor position for me? -Demirleyeceğim yer neresidir?
You have anchored in the wrong position-Yanlış yere demirlediniz.
I have lost my anchor and buoyed it in position..
... mevkiinde demirimi kaybettim ve yerini şamandıraladım.
3. VARIŞ, YANAŞMAK VE HAREKET (Arrival, Berthing and Departure):
Where do you come from / What was your last port of call?
Nereden geliyorsunuz? / Son hareket limanınız hangisiydi?
What is your ETA / ETD from...
..... den / da varış zamanı / hareket zamanınız nedir?
My ETA at… is… hours. -… için varış zamanım …. Saattir.
What is your destination? -Gideceğiniz liman hangisidir?
My destination is… -Gideceğim liman… dır.
What are my berthing / docking instruction? -Yanaşma talimatım nedir?
Yours berth is / will be clear at… hours. -Rıhtımınız …. Saatine netadır / neta olacaktır.
You will berth at… -…. Rıhtıma yanaşacaksınız.
May I enter? -Girebilir miyim? (Liman veya rıhtıma)
You may enter at … hours. -Saat ….de girebilirsiniz.
Is the any other tarffic? -Herhangi bir trafik ( gemi hareketi) var mı?
There is a vessel is leaving / turning / berthing.
Rıhtımdan ayrılan / dönen / rıhtıma yanaşan bir gemi var.
Your orders are / changed to… -Sizin talimatlarınız şunlardır / …’e değiştirilmiştir.
Are you underway? -Üzerinizde yol var mı?
I am underway. -Üzerimde yol var.
I am making way through the water. -Gemim ilerlemektedir. (Makine çalışmadığı halde yol yapmaktadır)
I have / do not have steerage way. -Dümen dinleme süratim var / yok.
Let go head / stern / spring / towing line. -Baş / kıç / spring / yedekleme halatını fora edin.
4. ROTA (Course):
What is your course? -Rotanız nedir?
My course is… -Rotam …dır.
Your course is correct. -Rotanız doğrudur.
What course do you advise? -Hangi rotayı önerirsiniz?
Advise you make course… -… rotasını tutmanızı öneririm.
Advise you keep your present course. -Bulunduğunuz rotada ilerlemenizi öneririm.
You are steering a dangerous course. -Tehlikeli bir rotada ilerliyorsunuz.
I am keeping my present course. -Bulunduğum rotayı izliyorum.
I can not keep my present course. -Bulunduğum rotayı artık izleyemem.
I am altering course to -Rotamı …’e alıyorum (çeviriyorum).
Advise you alter course to… -Rotanızı …’e almanızı (çevirmenizi) öneririm.
5. SU ÇEKİMİ VE YÜKSEKLİK ( Draught and Height ) :
What is your draught? Draftınız (su çekiminiz) nedir?
My draught is… Draftım … dır. (metre veya feet)
What is your drought forward / aft? Baş / kıç draftınız nedir?
Do you have any list? Geminizde herhangi bir meyil var mı?
I have a list to port / starboard of … degrees.
Gemimde iskele / sancak tarafa … derece bayılma vardır.
Maximum permitted draught is… Müsaade edilen en yüksek draft … dır.
What is your freeboard? Fribordunuz nedir?
What is your height? Yüksekliğiniz nedir? (Su hattından yukarı mesafe)
6. KANAL VE HAVUZ İŞLEMLERİ (Canal and Lock Operations):
Request details of commencement of transit / convoy.
Konvoy / transit geçiş için talimatları (detayları) bekliyorum.
You will join convoy … at… hours
Konvoya … de / da … saatinde katılacaksınız.
I can not join convoy… because…
…. Konvoyuna katılmıyorum, çünkü ….
Transit will begin at … hours…
Transit geçiş … de / da … saatinde başlayacak.
Transit / convoy speed is … knots.
Transit geçiş / Konvoy sürati … knot olacaktır.
You must close up on vessel ahead of you.
Önünüzdeki gemiye yaklaşmalısınız. (Yaklaşmak zorundasınız)
What time can I enter the Canal / lock?
Kanala / Havuza ne zaman girebilirim?
You must wait for lock clerance untill … hours.
… Saate kadar havuzun elverişli olmasını (yükselmesini) beklemelisiniz.
7. MANEVRA (Manoeuvring):
I am altering my course to port / starboard. Rotamı iskeleye / sancağı değiştiriyorum.
I am going astern. Tornistan gidiyorum.
What are you intentions? Amacınız nedir?
Keep well clear of me. Benden yeteri kadar açık durunuz.
I wish to overtake … …’e yetişmek istiyorum. (Geriden gelen gemi tarafından)
You may overtake … …’nı / na yetişebilirsiniz.
I am not under command. Gemim kumanda dinlemiyor.
I am manoeuvring with difficulty. Keep clear of me.
Güçlükle manevra yapıyorum. Benden neta durunuz.
Advise you stop engines. Makinalarınızı durdurmanızı öneririm.
I will stop engines. Makinaları durduracağım.
Do not pass ahead / astern of me. Benim pruvamdan / kıç tarafımdan geçmeyiniz
Wait for .... to cross ahead of me Önümden aykırı geçmek için …’nı bekleyiniz.
Wait for … to clear … …den / dan neta olmak için …’nı bekleyiniz.
8. KILAVUZLUK (Pilotage):
I require a pilot. Bir kılavuz istiyorum.
Do you require a pilot? Bir kılavuz istiyor musunuz?
Is the pilot boat on station? Kılavuz motoru istasyonda mıdır?
Where can I take pilot? Kılavuzu nereden alabilirim?
You can take pilot at point … Kılavuzu … mevkiinde alabilirsiniz.
At what time will the pilot be available? Kılavuz ne zaman alınabilir?
Is Pilotage compulsory? Kılavuzluk mecburi midir?
You may navigate by yourself or wait for pilot at…
Kendiniz seyredebilirsiniz veya … de/ da kılavuz bekleyebilirsiniz.
Pilot is coming to you. Kılavuz size geliyor.
Pilot boat is approaching your vessel. Kılavuz motoru geminize yaklaşıyor.
You must rig pilot ladder on port / starboard side.
Kılavuz çarmıhı iskele / sancak bordada hazırlandı.
You must rig gangway combined with pilot ladder.
Kılavuz çarmıhını borda iskelesi ile beraber hazırlamalısınız.
9. MEVKİ (Position):
What is your position? Mevkiiniz neresidir?
Your / my position is … Sizin / benim mevkiim … dır.
Your position is…degrees miles from …Mevkiiniz…den…derecede….Mil uzaklıktadır.
What is your present position, course and speed? Halihazırdaki mevkiiniz, rotanız ve süratiniz nedir?
What is the course to reach you? Size ulaşmak için gerekli rota nedir?
Do not arrive at … before.. hrs. … noktasına…. Saatten önce varmayınız.
My position has been obtained by radar / decca / Satellite.
Benim mevkiim radarla / dekka ile / Satellit ile konulmuştur.
10. SEYİR İLE ALAKALI İKAZLAR (Navigational Warnings)
There is a dangerous wreck / rock / shoal in position… marked by…
… mevkiinde … ile markalanmış leş / kaya / sığlık tehlikesi mevcuttur.
There is drifting mine reported in position… Mevkiinde sürüklenen mayın rapor edilmiştir.
There is a gas leakage in position… … mevkiinde gaz kaçağı var.
There are pipelying / cable-laying operation in position…
Mevkiinde kablo / boru döşeme işleri var.
There are tankers transferring in position… … mevkiinde tanker boşaltımı var.
There is a vessel with difficult tow on passage.Geçitte güçlükle yedekleme yapan gemi var.
Abnormal low tide expected in … around … hours.
… mevkiinde … saatleri civarında anormal gelgit bekleniyor.
Vessels are advised to keep clear of / avoid this area.
Gemilerin … den uzak bulunması / … den sakınması önerilir.
11. SÜRAT (Speed):
What is your present / full speed? Halihazırdaki / tam süratiniz nedir?
What is your full manoeuvring speed? Tam manevra süratiniz nedir?
You are proceeding at a dangerous speed. Tehlikeli bir hızla yaklaşıyorsunuz.
Fairway speed is … knots. Geçit için sürat … knotdur.
You must reduce speed. Süratinizi arttırmalısınız.
You must keep your present speed. Üzerinizdeki süratinizi muhafaza etmelisiniz.
What speed do you advise? Hangi sürati tavsiye edersiniz?
12. GELGİT VE DERİNLİK (Tide and depth):
What is the tide? Gelgit nedir?
The tide is rising. Gelgit suları yükseliyor.
The tide is falling. Gelgit s uları alçalıyor.
The tide is slack / with you / against you. Gelgit sizinle / size karşı / düşüktür.
The tide / current is… Knots at… …. Mevkiinde gelgit / akıntı sürati knotdur.
Tide is setting in direction… Gelgit… yönünde akıyor.
İs there sufficient depth of water? Elverişli (yeterli) bir su derinliği var mı?
My draught is … metres. When can I enter / pass?
Draftım… metredir. Ne zaman girebilir / geçebilirim?
13. ROMORKÖR (Tugs):
I require a tug. Bir romorkör istiyorum.
How many tugs must be taken by my ship? Gemime kaç tane romorkör almalıyım?
Where will tug meet me? Romorkör beni nerede bekleyecek?
14. HAVA (Weather):
What is the weather forecast for area … bölgesi için hava raporu nedir?
What is the wind direction and force / speed for area…
… bölgesi için rüzgar yönü kuvveti / hızı nedir?
Is the wind expected to change? Rüzgarın değişeceği bekleniyor mu?
The wind force / speed expected to increase / decrease at…
… bölgesinde rüzgar kuvveti / süratinin çoğalacağı / azalacağı bekleniyor.
What is the visibility at…? …’de görüş mesafesi nedir?
Visibility is reduced by fog / rain / snow / dust. Görüş mesafesi sis / yağmur / kar yüzünden azaldı.
What is the state of the sea at… … de denizin durumu nedir?
There is a sea / swell of height … metres. . Metre yüksekliğinde denizler / dalgalar var.
Area sea condition expected to change within the next… hours?
Sonraki … saat içinde deniz durumunun değişmesi bekleniyor mu?
Are there any… warnings in operation for … … de çalışmak için herhangi bir … tehlikesi ihbarı var mı?
What is the latest information about storm? Fırtına hakkında en son bilgi nedir?
15. BALIKÇILIK (Fishing):
Navigate with caution. Small fishing boats are within … miles of me.
Dikkatli seyredin. Küçük balıkçı tekneleri benden … mil uzaktadır.
Is there fishing gear ahead of me? Baş tarafımda balıkçı ağları var mı?
There are nets with buoys in this area. Şamandıra ile markalanmış balıkçı ağları mevcuttur.
Fishing in this area is prohibited. Bu bölgede avlanmak (balıkçılık) yasaklanmıştır.